|
Eyleme Çağrı:
Vicdani Redci Halil Savda,
22 Aralıkta
askeri mahkemede
|
Kardeşlerimiz,
22 Aralıkta Türkiyede askeri mahkemeye çıkacak olan bir vicdani
redciye destek için sizlere acil eylem çağrısı yapıyoruz.
Ona destek vermek için mektup yazın. Aşağıdaki metni örnek alarak kendi
mektubunuzu yazabilir veya isterseniz Paydayin mektubuna imza
atabilirsiniz.
Mektuplar şu kişilere gönderilecek:
Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer,
cumhurbaskanligi@tccb.gov.tr
Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanı
Yaşar Büyükanıt,
gnkur@tsk.mil.tr
Türkiyenin Birleşik Krallık Büyükelçisi H.E. Mr
Akın Alptuna,
turkish.emb@btclick.com
Türkiyenin ABD Büyükelçisi Dr. Osman Faruk
Loğoğlu,
ambassador@turkishembassy.org
Bütün Türkiye Cumhuriyeti büyükelçiliklerinin
listesi (Türkçe ve İngilizce olarak) şu adreste bulunabilir:
http://www.mfa.gov.tr/MFA/Ministry/TurkishRepresentations/
cc:
payday@paydaynet.org
Payday
|
Küresel Kadın Grevi ile
güçbirliği eden erkekler örgütü
|
PO Box 287 Londra NW6 5QU İngiltere Tel: + 44 (0) 20 7209 4751 Faks +44
(0) 20 7209 4761
PO Box 11795, Philadelphia, Pennsylvania 19101, ABD Tel: 00 1 215 848
1120 Faks: 00 1 215 848 1130
E-posta
payday@paydaynet.org
Web
www.refusingtokill.net
20 Aralık
2006
Konu:
Vicdani Redci Halil Savdanın askeri mahkemede yargılanması, 22 Aralık
Türk Silahlı Kuvvetlerinde zorunlu askerliği reddeden vicdani redci
Sayın Halil Savdaya desteğimizi ifade etmek üzere size yazmaktayız.
Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Sayın Savdanın da katkılarıyla kurulan
Vicdani Red Platformundan, Sayın Savda hakkında yasal kovuşturma
yapılmakta olduğunun haberini almış bulunuyoruz.
Anladığımıza göre, Kürt olan Sayın Savda, askerlik yapmaya mecbur
edilmesi halinde Türkiyede Kürtlerin yaşadığı bölgelerden birinde
görevlendirilebilecek, burada kadın, erkek ve çocuklardan oluşan sivil
bir nüfusa ateş açmak zorunda kalabilecektir. Bu çatışmada şimdiye dek
Türk silahlı kuvvetleri tarafından on binlerce sivil öldürülmüş, üç
milyona yakın insan köylerini ve oturdukları evleri boşaltmak zorunda
bırakılmıştır. Bütün bölgede yoğun bir askeri varlık söz konusudur.
Bölge köylerindeki kadınlar, bağlı olduğumuz Küresel Kadın Grevinden
hemcinslerine, pek çok kez ordunun fiziksel ve cinsel şiddetinden
korunmak için mücadele vermek zorunda kaldıklarını anlatmışlardır. Türk
ordusunda görev yapan bazı askerlerin şüpheli koşullarda ölümüne ilişkin
haber ve raporlar,1 bizlerde kaygı uyandıran bir başka
konudur.
Sayın Savda, bundan iki yıl önce 26.11.2004 tarihinde, vicdanına ve
inançlarına ters düştüğü gerekçesiyle askerlik yapmayacağını bildirmesi
üzerine Çorlu Askeri Savcılığı emriyle tutuklanmış, 30.12.2004
tarihindeki duruşmasının ardından serbest bırakılmıştır.
Sayın Savda, duruşması için Çorlu Askeri Mahkemesine gittiği 7 Aralık
tarihinde, firar edebileceği kuşkusu üzerine yeniden tutuklanmıştır.
Vicdani redci olarak, üniforma giymek, saçını kestirmek, tıraş olmak
gibi her türlü askeri emre karşı geldiğinden, 14 Aralık tarihinde iki
günlük tecrit cezasına uğramıştır. Sayın Savdanın avukatı olan Sayın
Kadriye Doğrunun 14 Aralıkta müvekkilini ziyaret etme girişimi,
tamamen keyfi ve yasadışı gerekçelerle yetkililer tarafından
engellenmiştir.
Sayın Savdanın özgürlüğünden mahrum geçirdiği zaman içindeki durumundan
son derece kaygılı olduğumuzu bildiririz. Bir başka vicdani redci olan
ve yakın bir zamanda 25 ay hapis cezasına çarptırılan Sayın Mehmet
Tarhan, tutuklu bulunduğu süre içinde fiziksel ve psikolojik işkenceye
maruz kalmıştı. Sayın Tarhan, zamanın cezaevi komutanı Yarbay Erhan Nar
ile Astsubay Mustafa Selvi, ayrıca tutuklulardan Ertan Mertoğlu, Ercan
Kızılboğa, Ersoy Özbulduk ve Hakkı Dinçel hakkında linç girişimi,
hakaret, tehdit ve gasp suçlamasıyla adli makamlara başvurmuştur.
Sayın Savdanın, tutuklu bulunduğu süre içinde
avukatları, ailesi, kendisine destek verenler ve ayrıca basın mensupları
ile görüştürülmesini talep ediyoruz. Sayın Savdanın tutuklu bulunduğu
süre boyunca maruz kalabileceği her türlü saldırıdan Türk askeri ve
resmi makamlarını sorumlu tutacağımızı bildiririz.
Öldürmeyi reddetmek, herkesin hakkıdır sadece doğal adalet ilkesine
göre değil, uluslararası hukuka göre de. Avrupa İnsan Haklarını ve Temel
Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi, Maastricht Antlaşması ile kabul edilen
Avrupa Birliği Yurttaşlığı ve Kopenhag Kriterleri, bu hakkın
uluslararası hukuka göre tanındığının kanıtıdır ki adı geçen belgelerin
hepsinin altında Türkiyenin imzası vardır.
Mehmet Tarhan davası, uluslararası alanda infial yaratmıştır. Savaş
karşıtları, redciler, anti-militaristler, anarşistler, kadın, lezbiyen
ve eşcinsel örgütleri ile insan hakları için kampanya yürüten bütün grup
ve kuruluşların en az 13 ülkede yürüttüğü destek eylemleri sonucunda
Sayın Tarhan, özgürlüğüne kavuşmuştur. Paydayin
de katkılarıyla düzenlenen protestolara çok sayıda Avrupa
milletvekilinin de dikkati çekilmiş, nitekim bu milletvekilleri, baskıcı
yöntemlerin kendileri açısından sorun yaratmaya devam edeceğini Türk
makamlarına bildirmiştir.
Sayın Savda, Sayın Tarhan ve daha niceleri, vicdani red
hakkının kendileri ve başka herkes için tanınmasını talep etmektedirler.
Ülkenizin de yer aldığı bölgede olsun, bütün dünya ölçeğinde olsun
gittikçe büyüyen bir hareketin parçasıdır onlar ve bu hareket, bütün
dünyanın insani, toplumsal ve ekonomik kaynaklarının askeri şiddete
akıtılmasına, bunun sonucunda da yoksulluğun ve anti-demokratik
koşulların sürekli olarak ve toplu bir ölçekte yeniden üretilmesine
karşı mücadele vermektedir.
Türkiye
Cumhuriyeti makamlarının, Sayın Halil Savdayı vicdani redci olarak
tanımasını ve derhal serbest bırakmasını talep ediyoruz. Ayrıca
Türkiyede Sayın Tarhana ve diğer bütün vicdani redcilere yönelik
kovuşturmalara derhal son verilmesi de talebimizdir.
Saygılarımızla,
Eric
Gjertsen Giorgio Riva
Payday
ABD Payday Birleşik Krallık
1Uluslararası
Af Örgütü, 27 Ağustos 1999 ve Türkiye İnsan Hakları Derneği (İHD), 1
Kasım 2000. Ayrıca bkz. The Deportation Machine, Liz Fekete, Institute
of Race Relations, Londra, 2005.
HOME |