İşgalci olmayı reddeden askere ömür boyu hapse HAYIR

 

Birleşik Krallık parlamentosuna sunulmuş olan Silahli Kuvvetler Yasa Tasarısı, askeri işgallere katılmayı reddeden askerlere ağır cezalar öngörüyor.

 

Medyada pek sözü edilmemiş olan 8. Madde, asker kaçaklığına yeni ve epeyce sert bir tanım getirmekte: Bir “yabancı ülke veya toprağın askeri işgali”nde görev almayı reddeden askerler, ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilir.

 

Askeri yasalarda uygulanmak istenen bu köklü değişim, tam da Britanya ordusunda görev almayı reddeden asker sayısının, Irak’ın işgalinden beri üç kat artmış olduğu bir dönemde koyuldu önümüze. Dolayısıyla bunun, Irak’ta, Afganistan’da, İran’da ve başka yerlerdeki savaşlara katılmayı reddeden ve sayıları gitgide artan insanlara, erkeklere ve kadınlara karşı açık bir saldırı olduğu ortada. Üstelik birey olarak her birimizin, hangi hükümetten gelirse gelsin gayri meşru ve ahlak dışı emirlere itaati reddetme gibi bir yükümlülüğü bulunduğunu, uluslararası hukukun bir parçası haline getirmiş olan Nürnberg Antlaşması’na da düpedüz aykırı.  Bu gelişmeyle aynı sıralarda Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, Cenevre Konvansiyonu’nun, sebepsiz askeri harekâtları meşrulaştıracak şekilde yeniden kaleme alınmasını dayatmaya çalışıyor.

 

Former SAS soldier Ben Griffin

Malcolm Kendall-Smith George Solomou

Britanyalı redciler: Ben Griffin, Ray Hewitt, Malcolm Kendall-Smith, George Solomou 

 

Arka arkaya ne kadar kamuoyu yoklaması yapıldıysa, hepsinde de halkın, Irak’ın işgaline ve bu ülkede yürütülen savaşa karşı çıktığı görüldü. Irak’a gitmeyi ya da gidip geldikten sonra tekrar oraya dönmeyi reddeden askerlerin bu davranışı ve dile getirdikleri görüşler de, yine kamuoyundaki eğilimi açıkça yansıtmakta. Asker aileleri, en başta da analar, sevdiklerinin olsun, Irak ve başka yerlerdeki sivil halkın olsun öldürülmesine, sakat kalmasına karşı kampanyalar yürüttü, hiç kimsenin istemediği bu savaşa yollanmış birliklerin derhal ülkeye dönmesini talep ettiler.

 

Sözü edilen yasa tasarısının 8. Madde’sinin, askerlerin insan haklarının, özellikle de vicdani red hakkının herkesin gözünün içine baka baka ihlal edilmesi olduğu halde, kamuoyunda hiçbir şekilde tartışılmadan apar topar parlamentodan geçirilmeye çalışılması karşısında infial içinde olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.  

 

ADALETE YÖNELTİLEN BU İNANILMAZ SALDIRI YASALAŞMADAN, ONU DURDURMAK İÇİN LÜTFEN DERHAL HAREKETE GEÇİN.

  NOTLAR


NE YAPABİLİRSİNİZ?

·        Ülkenizdeki Britanya Büyükelçiliği’ne yazarak bu yasa tasarısının 8. Madde’sine karşı olduğunuzu duyurun (aşağıda bir mektup örneği veriyoruz; ama kendi istediğiniz şekilde de yazabilirsiniz) ve bu metnin bir kopyasını da şu adrese yollamayı unutmayın: payday@paydaynet.org. Ülkenizdeki büyükelçiliğin irtibat bilgilerini şu linkte bulabilirsiniz: http://www.fco.gov.uk/servlet/Front?pagename=OpenMarket/Xcelerate/ShowPage&c=Page&cid=1007029395231

 

·        Online Dilekçe’yi imzalayın: http://www.petitiononline.com/afbtk2/petition.html

·        Basına, e-posta bültenlerine, web sitelerine yazarak, insan haklarına yöneltilen bu saldırıdan haberdar olmalarını sağlayın.

Bütün dost ve tanıdıklarınıza, üyesi olduğunuz bütün grup ve örgütlenmelere – savaş karşıtları, dini cemaatler, başka topluluk ve örgütlenmeler, sendikalar –- bu gelişmeleri anlatın. Britanya Büyükelçiliği’ne ve gazetelere mektup göndermelerini, dilekçeyi imzalamalarını isteyin.

 

ÖRNEK MEKTUP

 

Sayın … 

2006 Silahlı Kuvvetler Yasası’nın Britanya Parlamentosu’nda görüşülmekte olduğunu öğrenmiş bulunuyorum.  

 

Bu yasa tasarısının 8. Maddesi, asker kaçaklığına yeni bir tanım getirerek, “bir yabancı ülke ya da toprağın askeri işgali”nde görev almayı reddeden askerlerin ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceğini öngörmektedir (bkz. 3c, 4a ve 5a fıkraları). Bu değişiklik, Irak’ın işgalinden beri Britanya silahlı kuvvetlerinde görev yapmayı reddeden asker sayısının üçe katlanmış olduğu bir dönemde gündeme getirilmiştir.   

 

Ben, 8. Madde’yi insan haklarına yöneltilen bir saldırı olarak görmekteyim, ki bugün veya yarın yapılacak savaşlarda görev almayı reddeden bireylerin vicdani red hakkı da bu insan hakları içinde hayati önem taşıyanlardan bir tanesidir. Gayri meşru ve ahlaka aykırı emirlere itaati reddetmek, hakkın da ötesinde bir yükümlülüktür ve bireyin bu yükümlülüğü, Nürnberg Antlaşması ile bağlayıcı nitelik kazanmıştır. Bu militarist maddenin, tartışılmayı bırakın, kamuoyunun haberi bile olmadan alelacele parlamentodan geçirilmekte oluşu karşısında infiale kapıldığımı bildiriyorum.

 

Arka arkaya yapılan bütün kamuoyu yoklamaları, Britanya’da da, başka her yerde de kamuoyunun Irak’ın işgaline ve bu topraklarda yürütülen savaşa karşı olduğunu göstermektedir. Irak’a gitmeyi reddeden askerlerin eylem ve görüşleri ile birliklerin derhal ülkeye geri dönmesi talebiyle kampanya yürüten asker ailelerinin eylemleri de bunu yansıtmaktadır.

 

Silahlı Kuvvetler Yasa Tasarısı’ndan 8. Madde’nin çıkarılması için girişimde bulunulmasını şiddetle ve ısrarla talep ediyorum.

 

Saygılarımla,

 

Payday, Küresel Kadın Grevi ile birlikte çalışan erkeklerin oluşturduğu bir ağdır

ÖLDÜRMEYE DEĞİL, YAŞATMAYA YATIRIM

Web sitemizi ziyaret edin: www.refusingtokill.net
Bilgi için: 0207 2
67 8698  payday@paydaynet.org

home